Çanakkale zaferi; tarihimizin en hüzünlü zaferlerinden biri olmakla beraber, yokluklar içindeki bir milletin çağın en güçlü devletlerin akınına topyekün direnişinin gerçek bir destanıdır. Bu destanın her satırında insanlık onuru vardır. Bu onur, düşmana sadece silahlı mücadelede değil, verdiği insanlık dersi örnekleriyle de baş eğdiren aziz Mehmetçiklerimize aittir. Tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmış, Türk’ün kahramanlık ve şeref abidesi olmuştur.
Bu cephenin isimsiz kahramanları; vatanın her bir köşesinden Çanakkale’ye koşarken, asla geri dönmeyi düşünmemişler, Türklük onur ve haysiyetini en güzel şekilde korumakla üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmişlerdir. Onlar, Çanakkale Zaferi’ni elde etmekle, sadece bir zafer değil, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamını da sağlamışlardır.
Türk bağımsızlık savaşının temelleri Çanakkale’nin sularında, Conkbayırı’nda ve Anafartalar’da atılmıştır. Dünya tarihinin akışını değiştiren bu zafer, büyük Türk Ulusuna da ATATÜRK gibi dahi bir lider hediye etmiştir.
Vatanı için gövdesini siper etmekten asla çekinmeyen Aziz Şehitlerimizin, imkânsızı başaran Seyit Ali Onbaşıların sayesinde bizler, bir asırdır bu topraklar üzerinde güvenle yaşamaktayız. Bu sebepledir ki tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlıkla canlarını feda eden Çanakkale Şehitleri asla unutulmayacak, Türk milletinin kalbinde ebediyen yaşayacaklardır.
"Çanakkale Geçilmez" sözünü tarihe kazıyan başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, kahraman silah arkadaşlarını, bu toprakları asil kanlarıyla sulayarak sonsuzluğa ulaşan aziz şehitlerimizi, rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun!”